10 Şubat 2018 Cumartesi

YARARLI BİTKİSEL ÇAYLAR - 3



    

   
EKİNEZYA ÇAYI:
Papatya benzeri, genellikle mor renkli bu bitkinin kök veya köksapından (köksap, genellikle toprak altında bulunan ve yukarı doğru filizler, aşağıya doğru kökler veren kalın, yatay gövde.)yapılan çayın yararları:
-      Özellikle bahar aylarındaki nezle, grip,virüsler, iltihaplanmalar, bez şişkinlikleri, lenf tıkanıklığı, uzayan hastalıklar, ardı ardına antibiyotiklerle tehlikeye giren bağışıklık sonrası iyileşme için idealdir.
-      Kanı, böbrekleri, lenf sistemini ve karaciğeri temizler.
-      A, B kompleks, C  ve E vitaminleri için iyi bir kaynaktır.Demir bakımından zengindir. Kalsiyum, magnezyum, Potasyum, selenyum,Sodyum, uçucu yağ içerir.
-      Ekinezyadaki antioksidanlar, hücresel bozulmayı önler ve güneş nedeniyle oluşacak hasarların etkisini düşürür.
-      Tonik olarak kullanılırsa, kurumuş cildi yumuşatır ve hasarlı cilde derinlemesine nüfuz eder.
     Hazırlanışı: Kaynamış suyu fincanınıza alın. Bir tatlı kaşığı ekinezyayı kapalı süzgeçle içine koyarak 5-7 dakika bekletin. Mümkünse şekersiz tüketin veya bal ilave edin.
·        Günde bir fincan ekinezya çayı hafif ve etkili bir dozdur.  En fazla bir ay içtikten sonra bir ay ara vermelisiniz.
·        Bağışıklığınız çok zayıfsa günde 2 fincan tüketebilirsiniz. Ancak bir hafta sonra ara vermelisiniz. Eğer devam etme ihtiyacı duyarsanız, kullanımınızı günde bir fincana düşürün.
·        Cilt toniği olarak kullanacaksanız, fincan başına 2 çay kaşığı ekinezya kullanın. Buzdolabında saklayın ve her 3 günde bir yeniden hazırlayın.


   ALIÇ ( AKDİKEN) ÇAYI: Kalp Bitkisi
Ülkemizde de bol miktarda bulunan, hatta çit yapmak için bile kullanılan bu bitki Mayıs Çiçeği diye de bilinir. Çin tıbbındaki adı Shan Zha, kanı hareket ettirmek anlamına da gelir.
Yararlı kısımları: Yapraklar, çiçekler, meyveler.
Faydaları:
-         Kalp Sağlığı: Alıç , arterleri açan, vücuttaki kan dolaşımını artıran bir kalp toniğidir. Oksijen alımını artırır,kalp ritmini ve kan basıncını dengelemeye yardımcı olur.
-         Alıç aynı zamanda bir gevşeticidir. Stresi alır. Çarpıntıları rahatlatır.
-         Sıvı tutulmasını engellemek için diüretik bir etkiye sahiptir.
-         Alıç, çok uzun süre oturarak çalışmak zorunda kalan kişilerin uyuşan veya karıncalanan bacakları için kullanılması gereken bir çaydır. Ayrıca kol ve bacaklarda daha fazla kan dolaşımına ihtiyaç duyan yaşlılar için de iyi bir çaydır.
-         Hafıza ve Uyanıklık: Beyne kan gidişini artırdığı için hafıza ve kontsantrasyonu da artırır.
-         A, B Kompleks, C vitaminleri ile Sodyum, Demir, Magnezyum, Sodyum, Selenyum, Potasyum, fosfor, Tanin içerir.
-         Kardiyovasküler tonik, tansiyon düşürücü , Damar genişletici, diüretik olarak kullanılır.
     Hazırlanışı:Bir bardak  kaynamış suya birkaç alıç meyvesini katarak kısık ateşte 3-5 dakika kaynatıp ılınınca süzerek tüketin veya meyve olarak yiyebilirsiniz.



4 Şubat 2018 Pazar

4 DİZİ FİLM, 2 KİTAP



          1-LA CASA DE PAPEL

       İspanya yapımı bu dizi  14 bölümden oluşuyor. İspanya Kraliyet Darphanesini ele geçiren 8 soyguncunun planlarını titizlikle uygulamalarına rağmen evdeki hesapları aşk ilişkileri yüzünden aksamalara neden olur. Bu yıl izlediğim en güzel dizilerden biriydi.Yapımı: 2017,  Puanı: 9/10
Oyuncular: Alvaro Morte, Itziar Itune, Ursula Corbero

     




2-  OKKUPERT:
2015, İsveç- Norveç yapımı bu dizi 16 bölüm.  Oyuncular: Ane Dahl Torp, Eldar Skar, Henrik Mestad. Puanı: 8.3/10

Konusu: Türkiye'de de bolca bulunduğu söylenen Toryumu petrol yerine enerji üretiminde kullanmaya kalkan Norveç'in AB ve NATO izniyle Rusya tarafından işgal edilmesi.

     









    3- 7 FIRST KISSES: 2016 Yılı, Güney Kore yapımı bu dizi 10 ar dakikalık 8 bölüm. Romantik - Komedi türündeki bu dizi romantizm sevenler için oldukça eğlenceli.
Oyuncular:Min Soo Jin, Lee Min Ho, Taecyeon, Park hae Jin, Lee Jon Suk, Kai

     



 


     4-  I'M NOT ROBOT: 2017 Yılı, yine Güney Kore yapımı Romantik- Komedi türü oldukça eğlenceli bir dizi. 30 ar dakikalık  32 bölümden oluşuyor.
Oyuncular: Yo Seung Ho, Chea Soo Bin, Uhm Ki Joon
Konusu: İnsanlara karşı alerjisi olduğu için, hiç kız arkadaşı olamamış bir adamın robot olduğunu sandığı bir kadınla arasındaki aşk hikayesi. 

     



   KİTAPLAR: 
Bu yıla JOHN VERDON' un iki kitabını okuyarak başladım. 

1. AKLINDAN BİR SAYI TUT

2. GÖZLERİNİ SIMSIKI KAPAT

Her ikisi de emekli bir dedektifin ortasında kaldığı cinayetlerle uğraşmasını anlatıyor. Kitapların konuları biraz Agatha Christie havasını yansıtıyor. 
     


     

21 Ocak 2018 Pazar

LİKÖR YAPIMI



    Yazlık bir sitede kışın da oturmaya devam etmenin bazı avantajları da var. Hele Akdeniz veya Ege bölgesindeyseniz ve çoğu meyve ve zeytinler sonbahar sonu veya kışın olgunlaşıyorsa, tüm meyvelerden en çok yararlananlar kışın  sitede kalmaya devam edenler oluyor. İşte ben de onlardan biriyim. Sitenin bahçesi zeytin, nar, incir, limon, portakal, mandalina, yaban mersini, dut, keçiboynuzu, ayva, elma, asma, turunç vb. meyve ağaçlarıyla dolu. Ekim ayından sonra pek kimse kalmadığından bu ağaçların meyveleri  toplanmadan çürüyor.
    Bu yıl tüm meyvelerden olabildiğince yararlanmaya karar verdim. Asma yapraklarını salamura yaptım. Ayva, portakal ve turunçtan reçel yapıp hem kendim yedim hem de tanıdıklarıma dağıttım. Bir yıl yetecek kadar kahvaltılık yeşil ve siyah zeytin hazırladım. Ama yine de tüm meyveleri tüketmek zor. Özellikle nar, portakal, mandalina, turunç meyve suyu bile yapsam bitecek gibi değil. Ne yazık ki meyve suyunu uzun süreli saklayamıyorum. Ben de meyve şarabı ve likör yapmaya karar verdim. Önce nar liköründen başladım. Sonuç harika oldu. İnternetteki bir blogtan bulduğum tarifi biraz değiştirerek kullandım. Benim tarifim:


3 lt lik bir kavanoz

3 su bardağı şeker

500 ml etil alkol ( Migros’ta evsel/tarımsal amaçlı diye satılıyor.)

3-4 tane kabuk tarçın

10-15 tane karanfil

      Bahçeden toplayıp yıkadığım narların her birini kabuklarını soymadan dört parçaya bölüp kavanozun yarısına kadar doldurdum. Tarçın, karanfil, şekerin yarısını ve alkolü koyduktan sonra biraz da ayıklanmış nar tanelerini koyup kalan şekeri ilave ettim ve kavanozu ağzına kadar suyla doldurup ağzını kapattım.
     Karanlık bir yerde 25 gün beklettim ve gün aşırı kavanozu salladım ki şeker içinde iyice erisin. 25 gün sonra kavanozdakileri önce süzgeçten geçirdim. Sonra likörü şişeye alırken huninin içine 3-4 kat yaptığım tülbent bezini( eski bir penye de olabilir) koyup bir kez daha süzdüm. Böylece likörüm içilmeye hazır oldu.
      İlk denemem de tüm narları kabuklarıyla kullandığım için acı bir tat elde etmiştim. Gerçi bir süre sonra o tada alışınca çok hoşumuza gitmişti. Tarçını da fazla kullandığım için tarçın tadı da baskındı. Ancak 2. Denemem yukarıdaki tarifimdeki gibiydi ve çok daha mükemmel oldu.
      Aynı tarifi mandalina ve portakal liköründe de denedim. Onlarda harika oldu. Hem kendimiz tüketiyoruz hem de misafirlerimize ikram ediyoruz. Üstelik çok ucuza harika likörler elde etmiş olduk.
      Bahçedeki meyveler bitecek gibi değil, kalanıyla da meyve şarabı yapmayı  deneyeceğim. Şarabın nasıl olduğunu da artık bir sonraki yazımda  anlatırım.